8 Şubat 2017 Çarşamba

Peynirin faydaları


Peynirin tarihi, kalorisi ve faydaları



       Peynirin Tarihçesi


Peynirin kökeni oldukça eskidir ve mö 5000 yılına kadar uzanmaktadır. İlk peynirin orta doğu insanları ve orta doğuda yaşayan göçmen türkler tarafından yapıldıkları tahmin edilmektedir. O zamanlar yiyecekleri saklamak için hayvan derileri veya iç organları kullanılmaktaydı. Midede saklanan sütün buradaki enzimlerle (kültürle) mayalanması sonucu ortaya çıktığı teorileri bulunmaktadır.


Peynir, süt proteini kazeinin peynir mayası ve peynir kültürü ile pıhtılaşması ve bu pıhtıdan peynir suyunan ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür.


30 gr peynir ortalama 93 kkal, 6 gram protein, 5 gram yağ ve kalsiyum, sodyum, potasyum gibi minareller ile A ve C vitaminlerini içermektedir.


Peynirin kalori ve besin değeri çeşidine göre değişmektedir.



Peynirin faydaları



Kemik ve diş sağlığının desteklenmesinde,


Zayıflama diyetlerinin desteklenmesinde



Mide rahatsızlıklarının giderilmesinde,



Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde,



Hafıza zayıflığı ve dikkat kaybının engellenmesinde,



Bağırsak florasını dengeleyerek zararlı mikroorganizmaların uzaklaştırılmasında,



Kemik erimesine karşı,


İyi bir antioksidan kaynağı olarak kansere karşı direnç sağlanmasında,



Cilt ve saç sağlığında etkili olabileceği belirtilmiştir.



<a href="http://www.ferolle.com/?ref=26023" target=_blank><img src="http://www.medikalize.com.tr/panel/upload/250x250.jpg"></a>



Brie, yağlı peynirler arasında gösterilse de içerdiği yağ kaşar peynirinden az. B1 vitamini açısından zengin. Çinko oranı da azımsanmayacak düzeyde.



Peynirin kalori değerleri



Camembert Peynirinin Kalorisi


89 kalori, 7 gr. yağ, 105 mg. kalsiyum. Sert peynirlere oranla, üçte bir oranında daha az yağ ve dörtte bir oranında daha az kalori mevcut. Folik asit açısından zengin.



Parmesan Peynirinin Faydaları ve Kalorisi


136 kalori, 9.8 gr. yağ, 360 mg. kalsiyum. Kalsiyum deposudur. Makarna üzerine koyacağınız sadece bir çorba kaşığı parmesan, tavsiye edilen günlük kalsiyum miktarının yüzde 15′ini karşılar. Fazlaca tuzlu, ancak çinko oranı bir hayli yüksek. 



Süzme Peynirinin Faydaları ve Kalorisi


29 kalori, 1.2 gr. yağ, 22 mg. kalsiyum. Gerçekten çok az yağ içeriyor ve kilo vermeye çalışanlar için de ideal. Ancak kalsiyum açısından zengin değil.



Kaşar Peynirinin Faydasıve Kalorisi


124 kalori, 10.3 gr. yağ, 216 mg. kalsiyum. En yağlı peynirlerden, ancak iyi bir kalsiyum ve çinko kaynağı.



Mozarella Peynirinin Faydası ve Kalorisi


90 kalori, 7.5 gr. yağ, 155 mg. kalsiyum. Orta yağlı olmasına rağmen doymuş yağ oranı yüksek.



Ricotta Peynirinin KAlorisi ve Faydaları


56 kalori, 4.4 gr. yağ, 63 mg. kalsiyum. Nispeten daha az yağ ve tuz içeriyor. Kalsiyum açısından çok zengin değil.



Keçi Peynirinin Faydaları ve Kalorisi


<a href="http://www.ferolle.com/?ref=26023" target=_blank><img src="http://www.medikalize.com.tr/panel/upload/250x250.jpg"></a>


59 kalori, 4.7 gr. yağ, 57 mg. kalsiyum. İnek peynirine oranla az kalorili. D vitamini açısından zengin. Ancak kalsiyum, ya da çinko açısından zengin olduğu söylenemez.



Beyaz Peynirin Faydaları ve Kalorisi


75 kalori, 6 gr. yağ, 108 mg. kalsiyum. Yarım yağlı kaşardan daha az kalori içeriyor. Kalsiyum oranı ne çok az ne de fazla. Tuzlu ve D vitamini açısından zengin.




             Peynirin Faydaları



Protein ve kalsiyum açısından zengindir.



İyi bir B12 vitamini ve fosfor kaynağıdır.



Peynir de süt gibi iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Süt sevmeyenler için peynir kalsiyum bakımından iyi bir kaynaktır.



Kemik ve diş olumuşunu güçlendirir



Kilo ya da kolesterol sorunu yaşayanlar peynirin az yağlı olanı tercih etmeliler. Yağsız beyaz peynir ya da lor en az kalori ve yağa sahip olduğundan riskli gruptakiler için tercih sebebi olabilir, su oranı yüksek yağı az sürme peynirler de tercih edilebilir.



<a href="http://www.ferolle.com/?ref=26023" target=_blank><img src="http://www.medikalize.com.tr/panel/upload/250x250.jpg"></a>


Kötü kokan vücut için öneriler

           ~Vücut kokusu~


Asla Küçümsenmemesi Gereken 5 Vücut Kokusu



Çünkü bazı vücut kokularının nedeni duş almamanız değil.



Yorucu bir antrenman sonrasında ya da koca bir soğanlı hamburgeri gömmenizin ardından, odayı kokuyla dolduran adama dönüşmeniz hiç de olasılık dışı değil. Çoğu zaman, alınacak bir duş, biraz deodorant ya da diş fırçalama gibi yöntemlerle istenmeyen vücut kokularından sıyrılmanız mümkün. Fakat bazı durumlarda olay bu kadar basit olmuyor.


Çünkü vücudunuzdan yayılan kokular, çok daha ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Çünkü bazı hastalıklar, kendilerini “istenmeyen” kokular ile dışa vurur.


Eğer bu 5 maddelik listedeki kokularla başınız dertteyse, sağlığınıza göz gezdirmeniz gerekebilir.



1- Meyvemsi Ağız Kokusu: Diyabet


Bastan’daki Joslin Diabetes Center’da görev alan Dr. Robert Gabbay, diyabetik ketoasidoz durumunun, vücudunuzda insülin miktarının düşmesi ve kan şekerinizin yükselmesi olarak tanımlıyor. Tip 1 diyabete sahip insanlarda bu durumun görülme ihtimali de tip 2 diyabet hastalarına kıyasla daha fazla.


Neler olduğunu şöyle anlatalım: Düzgün işleyebilmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi yaratamayan vücut, yakıt bulmak amacı ile yağ asitlerini parçalamaya koyuluyor. Buna bağlı olarak da kanda keton adı verilen asidik kimyasallar oluşuyor ve nefesiniz bu kimyasallardan aseton (oje çıkarıcı olarak kullanılan aseton ile aynı şeyden bahsediyoruz) nefesinizde meyve benzeri bir kokuya neden oluyor. Birileri (tabii ki bu kişi doktorunuz da olabilir) bunu fark edene kadar siz durumu anlayamıyorsunuz.


Diyabetik ketoasidozin etkileri ciddi olabilir; hatta ölüme bile yol açabilir. Sık idrara çıkar ya da kusma ihtiyacı hissedersiniz. Buna bağlı olarak da vücudunuz ciddi miktarlarda sıvı kaybına uğrayabilir.


Diyabetik ketoasidoz, genellikle diyabetin yorgunluk, bulanık görme ve açıklanamayan kilo kaybı gibi diğer semptomları ile birlikte oluşur. Fakat çoğu vakada, kişi bunun farkına varamayabilir ve durumun teşhisi zorlaşabilir. Eğer diğer semptomların yanı sıra – özellikle de yorgunluk, ağız kuruması, nefes almada zorluk, karın ağrısı gibi- nefesinizde meyvemsi bir koku hissediyorsanız, acil servise gitmeniz şart.


Doktorların uygulayacağı kan testinin ardından, kaybettiğiniz sıvılar yenilenecek ve insülin tedavisi ile şeker seviyesi normale çekilecektir.



2- Ayak Kokusu: Ayak Mantarı


Ayakkabılarınızın sürekli koktuğundan mı şikayet ediyorsunuz? Mantar enfeksiyonları suçlu olabilir. Eğer ayak parmaklarınızın arasındaki deride kuruluk ya da pullanma varsa; ya da genel olarak kızarıklıklar ve kabarmalar gözlemliyorsanız, sizde ayak mantarı sorunu olabilir.


New York’taki Mount Sinai Hospital’dan Dermatolog Dr. Cameron Rokhsar, ayak derisi ve parmak aralarında birleşen bakteri ve mantar ikilisinin kokuya da yol açabileceğini belirtiyor. Eğer kaşınan ayağınızı kaşır ve sonrasında elinizi vücudunuzdaki başka kısımlara sürerseniz, enfeksiyonun yayılmasına da kapı aralamış olursunuz. Muhtemelen bu bölgeler de kokuya neden olacaktır.


Bu durumu ihmal ederseniz, ayak parmaklarınızın arasındaki deri aşırı yumuşak ve nemli bir hal alacak ve bakteriler için gümrük kapısı rolü üstlenecektir. Sonrasında ise daha fazla sağlık sorunu ile boğuşmak zorunda kalabilirsiniz.


Ayak mantarından şüpheleniyorsanız, vakit kaybetmeden doktora görünün. İlk etapta mantar karşıtı spreylerden de yararlanabilirsiniz. Fakat bu müdahale 2 haftanın ardından sonuç vermiyorsa, doktorunuz daha spesifik bir tedavi geliştirecektir.


Enfeksiyonun spor salonlarından kapılması da kolay olduğu için, spor salonunda da bir dizi önlem almaya dikkat edin. Soyunma odasında ya da duşta çıplak ayakla gezmemek en iyi önlemlerden birisi.



3- Kokulu Dışkı: Laktoz İntoleransı


İnce bağırsakta laktaz adlı enzim yeterli miktarlarda üretilemezse, süt ürünlerinde bulunan laktozun sindirimi zorlaşır. Sindirilemeyen laktoz, kan dolaşımına karışmaktan ziyade direkt olarak kalın bağırsağa yönlendirilir. Sonuç olarak da dışkınız yumuşar ve kötü kokulu olur.


Laktoz intoleransı sorunu ise sandığınızdan daha yaygın. Yapılan araştırmalar, insanların %65’inde bu sorunun görüldüğünü ortaya koyuyor. Laktoz intoleransı semptomları arasında ağrılı mide krampları, ishal, bulantı, gaz sorunu, kusma ve kötü kokulu dışkı sayılabilir. Men’s Health beslenme danışmanı Alan Aragon, semptomların kişiden kişiye değiştiğini söylüyor ve çoğu insan için 12 gram laktozun (250 ml süt ) istenmeyen semptomları tetiklemek için yeterli olacağını belirtiyor.


4


Orlando Health’ten Ürolog Dr. Jamin Brahmbhatt, idrar yolu enfeksiyonlarının, idrarda neredeyse kimyasal benzeri bir koku yaratabildiğini belirtiyor. Bu durumun başlıca sorumlusu ise bakterinin, genellikle de E. coli bakterisinin, idrar yoluna girmesi ile oluşuyor.


Erkeklerde idrar yolu daha kısa olduğu için, idrar yolu enfeksiyonları genellikle kadınlarda daha fazla görülüyor. Erkekler de bu yüzden olsa gerek, risk altında olmadıklarını düşündükleri için kötü kokulu idrara aldırmıyorlar. Fakat kötü idrar kokusu, atlanmaması gereken bir konu. İlk etapta sorun idrar yolu enfeksiyonu da olabilir. Fakat bu durum, kapıda diyabet, böbrek taşı ya da prostat büyümesi gibi sorunların da olduğunu işaret ediyor olabilir.

5


Dişinizi düzenli olarak fırçalıyor olsanız bile sabahları kötü nefes kokusu ile karşılaşıyorsanız, uyku apnesi ile başınız dertte olabilir. Uyku apnesi, nefes alışverişinin uyku sırasında belirli aralıklar ile durması ve tekrar başlaması ile açıklanabilir.


Uyku apnesine bağlı olarak aşırı horlama oluşabilir; bu da uykuda ağzınızdan nefes almanızla sonuçlanır. Ağzınız çok kurur ve kötü nefes kokusuna neden olur. Bakteriler için elverişli bir ortam da hazırlanmış olur.


Eğer nefesinizin kötü kokmaması için her önlemi alıyor, fakat sabah uyandığınızda nefesinizin kötü kokmasını engelleyemiyorsanız, doktorunuzla görüşün.  Bunu sadece nefesinizi ferahlatmak için de yapmayın. Zira diyabet, yüksek tansiyon ve birçok kalp hastalığı, uyku apnesi ile ilişkilendirilmekte.



Tabiateczane


Su içmenin yararları

         Su içmenin yararları



İnsan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli ögedir. Dünya üzerinde bir çok yaşam formunun büyük çoğunluğunu oluşturan su, insan vücudunun ise %42si ile 71’ini oluşturmaktadır.


Suyun öneminden bahsedecek olursak ; besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, vücut ısısının denetimi, eklemlerin kayganlığının sağlanması, cilt üzerine olumlu etkileri gibi birçok özelliğini sıralayabiliriz.



Kilo kaybı ve kilo kontrolünde suyun yeri


Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşır. Kilo kontrolünde ise suyun Günde en az 2,5 litre su tüketilmesi metabolizmanın hızlanmasını sağlar. Üstelik midede kaplayacağı hacim sayesinde tüketilen besinlerde bir miktar azalma da olur.


Biz hayatımız için bu kadar önemli olan suya yeteri kadar önem veriyor veya yeteri kadar tüketiyor muyuz.


Kimi insanların su içme alışkanlıkları yoktur. Gün içerisinde tükettikleri diğer sıvılarla (çay, kahve vs) su ihtiyaçlarını karşıladıklarını düşünürler. Veya tamamiyle su içmeyi unuturlar.Bunlar ne yazık ki çok sık karşılaştığımız durumlar. Günde en az 2,5 litre su tüketmemizin öneminden yukarda bahsettik. Su içme alışkanlığı kazanmak için yapmamız gerekenler aslında çok basit.


Su tüketimini arttırmanın yolları



Uyanır uyanmaz yapacağınız ilk şey su içmek olsun ki güne daha enerjik başlayın!



Çalışma masanıza veya gününüzün büyük kısmını geçirdiğiniz yerlere “su içmeyi unutma!” gibi notlar bırakın.



Telefonunuza ikişer üçer saat aralarla su içmenizi hatırlatan alarmlar kurun.



Masanızda, çantanızda, mutlaka yanınızda yarım litrelik bir su şişeniz olsun!



Suyun tadını daha çekici kılmak adına sürahinizin içine bir kaç dilim limon taze fesleğen veya nane koyabilirsiniz.



Acıktığınızı hissettiğinizde bir bardak su için.



Çay, kahve gibi içecekleri çok tüketiyorsanız her bardaktan sonra bir bardak da su içmeyi alışkanlık haline getirin. Böylece diüretik sıvıların alınmasını da kısıtlamış olursunuz.



Modern yaşamın vazgeçilmezi olan akıllı telefonlarda ise su içmenizi hatırlatmaya yarayan uygulamalar bulunmakta. Bu uygulamaları edinin ve su tüketiminizi arttırın.


Bu küçük detaylarla günde 10 bardak suyu tüketebilir ve hem vücudunuzu hem cildinizi koruma altına alabilirsiniz.



Limonlu su içmenin faydaları

Limonlu Ilık Su İçmenin Faydaları



Limonun sağlığımıza olan faydaları yüzyıllardır bilinmektedir. Güçlü bir antibakteriyel ve antiviral olması ve bağışıklık sistemimizin çalışmasını tetiklemesi en bilinen özellikleri arasındadır. Limon suyu bir sindirim kolaylaştırıcı olduğundan kilo vermek için kullanılır ve ayrıca karaciğeri arındırır.



Limon diğer pek çok maddenin yanısıra sitrik asit, kalsiyum, magnezyum, C vitamini, biyoflavanoid, pektin ve bağışıklık sistemini güçlendirip enfeksiyonlarla savaşan limonen içerir. Şimdi size her sabah limonlu ılık su içmenin faydalarından bahsedeceğiz.Limonlu Ilık Su Nasıl Hazırlanır?


Temiz su kullanmalısınız. Su ılık olmalı, kaynamamalı. Soğuk su yerine ılık su kullanmalısınız çünkü bedeninizin soğuk suyu işlemesi hem daha uzun sürecektir hem de daha çok enerji gerektirecektir.


Her zaman taze limon kullanın, mümkünse organik olanları tercih edin. Bu tarif için asla şişelenmiş limon suyu kullanmayın. Bir bardak ılık suyun içine yarım limonun suyunu sıkın ve sabahları aç karınla bunu için.



Ilık Suyun Yararları



1. Sindiriminize Yardımcı Olur


Limon suyu istenmeyen maddelerin ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Tükürük ve mide sularının klorik asidine benzeyen atomik bileşiminden dolayı karaciğerin sindirim için gerekli olan öd sıvısını salgılamasına yardımcı olur. Ayrıca mineral ve vitamin açısından zengin olan limon, sindirim sistemindeki toksinlerin atılmasına da yardımcı olur. Limon suyunun sindirim kolaylaştırıcı özellikleri reflü, geğirme ve karın şişmesi gibi hazımsızlık belirtilerini rahatlatmakta yardımcı olur. Amerikan Kanser Derneği, kanser hastalarına bağırsak hareketlerini tetiklemesi için sıcak limonlu su içmelerini öneriyor.


2. Bir İdrar Söktürücü Olarak Sisteminizi Arındırır


Limon suyu idrar miktarını arttırarak istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu yüzden limonlu su içtiğinizde toksinler bedeninizden daha hızlı atılır ve idrar yolunuzun daha sağlıklı olması sağlanır. Limon suyunun içindeki sitrik asit, karaciğeri tetikleyen ve detoksifikasyona yardımcı olan enzimin etkisini en üst seviyeye çıkarır.


3. Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirir


İçerdiği yüksek C vitamini sayesinde limon bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda baş müttefiğimizdir.


Limon soğuk algınlığı ile baş etme konusunda çok yararlı olan C vitamini açısından çok zengindir. Ayrıca beyin ve sinir sistemini tetikleyen potasyum açısından da çok zengindir. Potasyum da tansiyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Limonda bulunan askorbik asidin (C Vitamini) antienflamatuar özellikleri vardır ve bu yüzden astım


 ve diğer solunum sorunlarına iyi gelir. Ayrıca vücudun demir emilimini arttırır. Demir bağışıklık sistemimizde önemli bir rol oynar. Bunların yanı sıra limon, soğuk algınlığı ve gribi önlemeye yardımcı olan antimikrobiyal özellikli saponinler de içerir. Limon vücudun ürettiği balgamın da azaltılmasına yardımcı olur.


4. pH Seviyelerini Dengeler


Limon tüketebileceğiniz en alkalin besinlerden birisidir. Limon kendi başına asidik olmasına rağmen, bedeninizin içine girdiğinde alkalin olur (sitrik asit bedeninizde metabolize edildiğinde asidiklik yaratmaz). Limonda askorbik asit kadar sitrik asit de bulunur, ancak bu asit zayıf bir asittir ve vücudunuzda kolayca metabolize edilebilir. Bu sayede limonun içindeki mineraller vücudunuzu alkalize etmeye yardımcı olur. Vücudunuzun pH dengesi asidik olduğunda hastalanırsınız.Düzenli olarak limonlu su içmek şişme ve ağrıların esas nedeni olan eklemlerinizde biriken ürik asit de dahil olmak üzere vücudunuzun asidik olmasını  engeller.


5. Cildinizi Arındırır


Yüzünüzü temizlemenin yanı sıra, limon suyunu ellerinizi ve cildinizdeki yağı temizlemek için de kullanabilirsiniz.


Limondaki C vitamini ve diğer antioksidanlar, kırışıklıkları ve siyah noktaları azaltmaya yardımcı olur ve serbest radikallerle savaşır. C vitamini, alkalin doğası sivilceye neden olan bakterileri öldürdüğünden sağlıklı ve parlak bir cilt için çok önemlidir. Hatta, yaş ile ortaya çıkan izleri azaltmak için üzerlerine doğrudan limon sürebilirsiniz. Limonlu su da bedeninizi toksinlerden arındırdığı için, limon ile cildinizi hem içten hem de dıştan temizleyebilirsiniz. Limonun içerisinde bulunan C vitamini cildinizi içeriden canlandırıp yeniler.


6. Enerji Verir ve Ruh Halinizi İyileştirir


Bedenimizin yiyeceklerden edindiği enerji, yiyeceklerdeki atom ve moleküllerden gelmektedir. Pozitif yüklü iyonlar sindirim sistemine girip negatif yüklü iyonlarla etkileşime girdiğinde bir reaksiyon oluşur.Limon negatif yüklü iyon miktarı yüksek olan nadir yiyeceklerdendir ve bu sayede sindirim sistemine girdiğinde bedenimize daha fazla enerji sağlar.Limonun kokusu da enerji vericidir ve ruh halinizi iyileştirir. Limon suyunun kokusu ruh halinizi iyileştirip zihninizi boşaltmanıza yardımcı olur.Limon


 endişeyi ve depresyonu azaltmaya yardımcı olur.


7. İyileşmeyi Arttırır


Limonun içindeki askorbik asit (C vitamini) iyileşmeyi arttırır ve kemik, bağ doku ve kıkırdakların sağlığı için çok önemli bir besindir. Daha önce de dediğimiz üzere, C vitamininin antienflamatuar özellikleri vardır. Yani C vitamini hem sağlığımızı korumak hem de stres ve yaralardan iyileşme dönemi için çok önemlidir.


8. Nefesi Tazeler


Limon kilo verdirici özellikleriyle de bilinir. Harika bir arındırıcı ve iltihap söktürücüdür. İçinde bol miktarda antioksidan özellikli C vitamini bulunur.


Limon canınızın bir şeyler çekmesini önleyen pektin lifi açısından zengindir.Yapılan çalışmalar daha alkalin ağırlıklı bir beslenme düzeni olan kişilerin daha hızlıkilo verdiğini


 göstermektedir.



5 Şubat 2017 Pazar

Evde elma sirkesi yapalım

Elma Sirkesi Nasıl Yapılır



Malzemeler


2 kg elma kabukları ile birlikte


1 tatlı kaşığı şeker


1/2 çay kaşığı tuz


1 çay bardağı organik sirke


10 tane kadar nohut


içme suyu


Ağzını kapatmak için tülbent


Bu ölçülerle 5 kg kavanoz gerekiyor.



Elma Sirkesi Yapılışı


Evde Elma Sirkesi Yapımı


Artık pazarlarımızda elma tüm çeşitleri ile bolca görülmeye başlandı. Elma sirkesi yapmanın tam zamanı. Evde elma sirkesi yapımı hiçte zor değil, deneyebilirsiniz yeter ki 10 -15 dakika zamanınızı ayırın.



Hazırlanması


Elmaları büyük dilimler halinde kesip kavanoza koyunuz


Üzerine şeker, tuz, nohut, organik sirke suyu ilave edip karıştırınız.


Ağzına tülbenti bir lastik yardımı ile kapatıp evin serin, ışık almayan bir köşesine koyalım.


Arada bir tahta parçası yardımıyla karıştırabiliriz.Yaklaşık 2 ay sonra karışımı süzdüğümüzde organik sirkemiz hazır olacak.



Ben organik sirke olarak bir önceki yaptığım sirkeden kullandım. Eğer yoksa hazır elma sirkesi kullanabilirsiniz, ilk yaptığımda ben de öyle yaptım.


Buzdolabında duruyor ama serin bir yeriniz varsa dışarda durabilir.


Hazır sirkeler kadar berrak olmuyor ama tadı güzel.



Suyu ağzına kadar doldurmak zorunda değilsiniz.

Afiyet olsun.



4 Şubat 2017 Cumartesi

Elma sirkesi nerelerde kullanılır?

      Elma Sirkesi Kullanımı



Elma sirkesi elma sirkesi, sayısız faydası ve farklı kullanım alanıyla, sadece salata sosu olmaktan çok daha fazlasını hak etmektedir. Sebep ne olursa olsun elma sirkesini günlük hayatımıza dahil etmek gerekiyor. İşte elma sirkesini düzenli olarak kullanımı



Elma sirkesi tamamen doğal bir üründür. Elma suyunun fermantasyonu ile elde edilir. Elma sirkesi kullanarak evinizde ve günlük yaşantınızda doğal olmayan kimyasal ürünlerin tüketimini azaltabilirsiniz. 



Saçlarınızı şampuanladıktan sonra elma sirkesi ile durularsanız daha parlak ve hacimli olmalarına yardımcı olabilirsiniz. Boş bir şampuan şişesine yarım yemek kaşığı elma sirkesi ve bir fincan soğuk su koyarak çalkalayın.



Doğal elma sirkesi cildinizin pH dengesini düzenleyebilir. Her zaman kullandığınız yüz toniğiniz yerine, bir ölçü elma sirkesini 2 ölçü su ile seyreltin ve bu karışımı bir pamukla yüzünüze yayın. Bunu akşam yüzünüzü yıkadıktan sonra ve sabah nemlendirici olarak uygulayabilirsiniz.



Elma sirkesi siğil tedavisinde de etkilidir. Gece yatmadan önce bir parça pamuğu elma sirkesi ile ıslatın ve pamuğu siğilin üzerine koyup yara bandı ile kapatın. Sabaha kadar açmayın. Elma sirkesinin keskin bir kokusu vardır evet ama siğili düşürecek kadar etkili olabilir. Siğilin geri dönmemesi için aynı işlemi birkaç gün daha tekrarlayın.



Elma sirkesi dişteki lekelerin temizlenmesinde yardımcı olabilir. Dişlerinizi elma sirkesi ile ovun ve ağzınızı su ile çalkalayın.



Güneş yanıkları için, banyo suyuna bir fincan elma sirkesi ekleyin ve 10 dk içinde bekleyin.



Elma sirkesi doğal bir tıraş sonrası losyonu olarak kullanılabilir. Eşit miktarda elma sirkesi ve suyu bir şişede karıştırın ve çalkalayıp yüzünüze uygulayın.



Yorgun ellerinizi ve ayaklarınızı elma sirkesi ile ovalarsanız el ve ayak masajı kadar faydasını görürsünüz. 



Elma sirkesi kilo vermeye yardımcı olabilir. Günlük kilo kontrolü için iki çay kaşığı elma sirkesini yarım litre suya katın ve bu suyu gün boyunca yudumlayın. 



Yayınlanan bir çalışmada, 12 hafta düzenli kullanılan elma sirkesinin, karın yağlarını yakarak bel çevresini daralttığı belirtilmektedir. 



Elma sirkesi, tüm iç beden sisteminizi dengeler. Beden, sürekli bir denge durumuna ulaşmak için çabalamaktadır. Elma sirkesi bedenin sağlıklı alkali pH düzeyine erişmesi için yardımcı olur. 



Bedenin pH dengesine yardımcı olmasının bir sonucu olarak, elma sirkesi toksin atıcı etki yapmaktadır. Araştırmalar kardiyovasküler dolaşımı geliştirdiğini ve karaciğeri temizlediğini göstermektedir. 



Elma sirkesi; yorgunluk, unutkanlık, şeker yeme isteği gibi semptomlara yol açabilen mantar hastalıklarının tedavisinde de yardımcı olabilir.



Asit içerikli elma sirkesi ile mide asidinin tedavisi çok tuhaf gelebilir, ancak araştırmalar mide yanmasına elma sirkesinin iyi geldiğini göstermektedir. Bir çay kaşığı elma sirkesini yutup üzerine bir bardak su için. Ancak ülseriniz varsa elma sirkesini tek başına içmeyin. 



Elma sirkesi evcil hayvanlarda pire kovucu olarak kullanılabilir. 1 ölçü elma sirkesi ile bir ölçü suyu karıştırıp evcil hayvanınızın tüm kürküne spreyle püskürtün ve birkaç gün tekrarlayın. Pire varsa yok olacaktır.



Elma sirkesi tuvaletlerin temizlenmesinde kullanılabilir. Klozetin içerisine biraz elma sirkesi dökün ve suyunu çekmeden bir gece bekletin. Bulaşık makinelerinde de deterjan yerine elma sirkesi kullanabilirsiniz. Ayrıca bir ölçü elma sirkesi-bir ölçü su karışımı ile fırın içi, mutfak tezgahı, cam ve ayna temizliği yapılabilir.