4 Şubat 2017 Cumartesi

Kıl dönmesi hastalığı

    Kıl dönmesi

hastalığı

Pilonidal sinüs ya da daha çok bilinen ismiyle kıl dönmesi, yaygın bir hastalık olmasına rağmen pek de tanınmaz Kişi, belirtileri ortaya çıkmış olan hastalığının mutlaka farkındadır, ancak ismini tam olarak koyamamıştır Bu durumda yapılması gereken, bir an önce hastalığı tanımak ve tedaviyi geciktirmeden başlatmaktır Kıl dönmesi; kuyruk sokumu olarak da tanımlanan bölgede, kalçaların üst birleşim noktasında görülüyor Şişlik ağrı akıntı gibi şikayetlerle kendini belli ediyor Doğumsal olan bu hastalık, anne karnındaki gelişim esnasında küçük bir kusur sonucu oluşuyor Bu doğumsal kusura vücut, ergenlikten sonra reaksiyon vermeye başlıyor



Belirtiler



Hastanın doktora başvurduğunda hastalıkla ilgili ilk belirtilerin ortaya çıkıyor Kıl dönmesi en sık 15-30 yaş arası erkeklerde görülmekle birlikte, aynı yaş grubu kadınlarda da görülme sıklığı pek nadir olmuyor Belirtiler, kuyruk sokumu olarak da tanımlanan bölgede, kalçaların üst birleşim noktasında, şişlik, ağrı akıntı, kızarıklık, delikşikler ve kabarcıklar şeklinde görülüyor İlerlemiş, abseleşmiş durumlarda oturma ve yürümeyi dahi engelleyebiliyor



Hastalığın Safhaları



Hastalığın safhaları, olayın ciddiyetini yani hastalığın belirtilerine göre cilt altı yayılımını da gösteriyor Bu safhalara göre tedavi planı da değişiyor Hastalığın safhaları basitçe 3 aşamada değerlendiriliyor: Şikayet oluşturmayan belirti dönemi, akut pleonidal abse dönemi, tekrarlayan hastalık dönemi



Tedavi



Tedavi, hastalığın evresine göre uygulanıyor, kalıcı çözüm ise mevcut artık dokunun cerrahi olarak çıkartılması ve yara onarımı ile sağlanıyor İltihaplı ve abseli dönemlerde, içeride biriken iltihabın lokal anestezi ile boşaltılması, kalıcı müdahalenin daha sonra programlanması gerekiyor



Ameliyat Tipleri



Toplumda çok sık rastlanan bu hastalık aslında günümüzde ameliyat tipleri ile de konuşuluyor Hastalığın safhasına ya da ameliyatta karşılaşılan duruma göre, ameliyat tipi de değişiyor İçerden çıkan artık dokunun büyüklüğüne ya da daha önce aynı sebepten dolayı ameliyat olup olmadığına göre, ameliyat tipini cerrah belirliyor Ameliyat tipleri, artık dokunun çıkarıldıktan sonraki kapama yani iyileşme durumuna göre değişiyor



Buna göre ameliyat tipleri;




Açık bırakma,




Cildi yaklaştırarak açık bırakma,




Direkt dikişlerle kapatma,




Doku kaydırarak dikişlerle kapatma gibi sıralanabiliyor



Tedavi Geciktirildiğinde



Kıl dönmemesinde erken teşhis önem taşıyor Çünkü tedavinin geciktirildiği durumlarda hastalık ilerliyor, cilt altındaki hastalıklı doku büyüyor Bu durum, yapılması gerekli olan ameliyatın zorlaşmasına, hastanın fazla zaman kaybetmesine ve ameliyat sonrasının daha zor geçmesine sebep olabiliyor Ayrıca; uygun cerrahi yöntem seçilmezse de tekrarlayabiliyor Bu nedenle, ameliyat yönteminin hasta ile doktorunun ortak kararı ile belirlenmesi gerekiyor.



Tabiat Eczane




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder