uyku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uyku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2017 Cumartesi

Hangi tarafımıza yatmalıyız

uyurken hangi yöne yatıgımız saglıgımız için önemli Yapılan araştırmalar en sağlıklı uyku pozisyonunun ''Sağ yana yatış'' olduğunu ortaya çıkardı. En tehlikeli yatış pozisyonunun dili geriye kaçırarak nefes borusunu tıkama riski bulunan sırt üstü yatış pozisyonu olduğunu söyleyen uzmanlar. Sağlıklı bir uyku için iyi havalandırılmış mekan, düzgün bir yatak ve normal yükseklikte bir yastık yetmiyor. Çünkü bütün bunların yanında uyurken pozisyonu 'sağ yana yatış' pozisyonudur. KALP ALTTA KALIYOR Sol yanda yatıldığı zaman kalp altta fonksiyonlar bozulur. Sağ tarafta yattığınızda bu organların yattığımız zaman yerçekimine bağlı olarak diliniz ve küçük diliniz geriye kaçar ve tıkayabilir. Önce horlama olur, daha sonra nefes durmaları meydana gelerek oluşur. Mümkün olduğunca sağ yana yatılmalı. Çok yüksek olmayan düz bir yastık yeterlidir, yatarken sag tarafa yatılmalıdır.

-------------------------------------------------

<a href="http://www.ferolle.com/?ref=26023" target=_blank><img src="http://www.medikalize.com.tr/panel/upload/250x250.jpg"></a>


4 Şubat 2017 Cumartesi

Uyku ve yararları

       


         Uyku ve yararları



İnsanın günlük uyku ihtiyacı 7-8 saat civarındadır. Bu uyku özellikle gece uyunmalıdır. Çünkü geceleri 12-3 arası melatonin adı verilen bir hormon salgılanır, bu hormon gençlik hormonudur ve vücudunuzun dinlenmesini sağlar. Bu yüzden gece uykusu çok daha önemlidir.


Yapılan araştırmalara göre yetersiz uyku kalp krizine, diğer kalp rahatsızlıklarına, diyabete ve obeziteye neden olabiliyor. Birçok hastalıkta uykuyla ilgili temel sebepler ortaya çıkmıştır. Ancak bu sebepler aniden oluşmamaktadır. Yıllar boyu bozuk uyku düzeni olan insanlar da hastalığa yakalanma riski daha fazla iken yine de her insanda her zaman doğru olmayabilir. Kişilerin bünyelerine ve metabolizma yapılarına göre değişiklik gösterebilir.


Insanların%26’sında aşırı yorgunluktan dolayı seks hayatlarında performans düşüşleri olmuştur.  Bunun sebebi de düzensiz ve ya az uyunan uykudur. Az uyunan uyku testesteron seviyesinde düşüşe neden olmaktadır. Testesron hormonu erkeklik hormonu diye adlandırılır. Bu bağlantı tam anlamıyla ifade edilemese de yapılan araştırmalar uyku sorununu işaret etmektedir.


Eğer kronik bir ağrınız varsa ya da son yaralanmanızdan dolayı keskin bir acınız var ise yeterli miktarda uyumanız ağrınızı ya da acınızı azaltabilir. Bugüne kadar yapılan pek çok araştırma bunu doğrulamaktadır. Araştırmacılar, uyku esnasında vücuda sentezlenen dinlenme hormonlarının ağrılar için bir ilaç etkisine sahip olduğunu açıklanmıştır. Düzenli bir uyku yaralanma ya da hata yapma riskinizi de azaltacaktır. Uyku yoksunluğunda beynin bazı bölümleri tam olarak çalışmayabilir. Bu yüzden uykusuz kaldığınızda dalgınlıklar yaşarsınız ve belirli yaralanma riskleri ortaya çıkabilir. Birçok yaralanma ya da kaza aşırı yorgunluk ve uykusuzluktan kaynaklanmaktadır.


Uykunuz sırasında günlük hafızanız ve beyin işlevi yenilenir. Eğer yeterli ve düzgün bir uykunuz yoksa hatıralarınız depolanmaz ve unutkanlıklara sebep olabilir. Ayrıca az uyku beynin yanlış hatırlama kısmını aktifleştirir. Daha önce doğru bildiğiniz bir şeyi yanlış hatırlamanıza, algı yanılmasına sebep olabilir. Bu yüzden hafıza sorunları yaşamamak için yeterli ve düzenli uyku oldukça önemlidir.


Yeterli miktarda ve düzenli olarak uyunan bir uykunun diğer faydaları ise daha uzun yaşama, daha berrak düşünmenizi sağlama, daha yaratıcı düşünebilme, daha dikkatli olmanızı sağlama ve kazanan taraf olma olasılığının artmasıdır.


   Uykusuzluk İnsanı Nasıl Etkiler ?



Eğer uyku için yeterli zaman ayrılmazsa kişi uykudan yoksun kalıyor. Bu durumda gün içerisinde uykulu olmanın yanı sıra, kişide düşünmeyle ilgili sorunlar da ortaya çıkıyor. Yeni şeyleri öğrenme daha yavaş gerçekleşiyor, bellek ile ilgili ve karar verme süreçlerinde sorunlar yaşanabiliyor.


Uyku yoksunluğu dışında bir takım uyku rahatsızlıklarında da özellikle uykuda solunum bozukluklarında uyku mimarisindeki ve kan oksijen düzeyindeki değişikliklerin tetiklediği olaylar, ciddi bilişimsel ve bedensel bozulmalara neden oluyor. Bunlar arasında kalp, akciğer ve hormonal hastalıklar yer alıyor.


Yaşlı kişiler, uykusuzluk durumunda, kendilerini gençler kadar çok çabuk toparlayamayabilir. Kişilerin 24 saat boyunca uyanık bırakıldığı bir araştırmada, 70’li yaşlardaki kişilerin kendilerine gelmelerinin, genç kişilere göre en az bir gün daha uzun sürdüğü ortaya çıktı. Öte yandan cinsiyet de, uykusuzluğun etkisinde farklılık yaratabiliyor. Misal verecek olursak kadınlar, erkeklere göre daha hızlı kendilerine geliyorlar.


Tabiat Eczane